top of page
Moyy Logo_edited_edited_edited.png

BİR MİRAS HİKÂYESİ

24–26 Mayıs 2024 | Fırtına Vadisi, Çinçiva Köyü
Atölyemizin ev sahipliğinde, doğaya, kültüre ve sanata dair bir buluşma

2024 yılının Mayıs sonunda, Fırtına Vadisi’nde eski bir okul binasının kapıları yeniden açıldı. Burası, Çinçiva Köyü’nün tam ortasında, 1907’de köylülerin imeceyle inşa ettiği ve yıllarca birçok çocuğun eğitim gördüğü; ancak uzun süredir atıl durumda olan bir yapıydı.

Moyy Atölye olarak bu yapının sadece bir bina olmadığını, vadinin belleğini taşıyan bir tanık olduğunu düşündük. Bu nedenle, vadide ve çevresinde yaşayan üretici ve sanatçı dostlarımızla bir araya gelerek bu kıymetli alan için bir buluşma düzenledik.

Fırtına Vadisi yalnızca eşsiz doğal güzellikleriyle değil; bu doğayla kurduğu incelikli, özgün yaşam diliyle de çok kıymetli. Mimarisinden mutfağına, müziğinden zanaatına kadar her bir parça; derin, dirençli ve kendine has. Ancak vadimiz, tıpkı dünyanın birçok doğal alanı gibi, çeşitli tehditlerle karşı karşıya. Koruyucu politikaların eksikliği, kontrolsüz turizm ve iklim krizinin etkileri bu güzelliği her geçen gün daha da kırılgan hale getiriyor. Tüm bu kaygılarla hem doğaya hem de kültürel hafızamıza sahip çıkmak için somut bir adım atmak istedik.
 

Etkinliğin Teması: Kumar Çiçeği

Etkinliğin ilhamı, vadinin simgelerinden biri olan ve halk arasında “kumar çiçeği” olarak bilinen orman gülüydü. Her yıl Mayıs ayında açan bu çiçekler, vadide görsel ve kokusal anlamda büyülü bir atmosfer yaratır. Aynı dönem, arıların yılın ilk nektarına koştuğu, doğanın uyanış zamanıdır. 

 

Biz de bu zamanı özellikle seçtik. Doğanın canlandığı bir anda birlikte hatırlamak, üretmek ve yeniden hayal kurmak için…

Çinçiva Eski Okulu

Etkinliğin merkezinde yer alan Çinçiva Okulu, 1907’de köylülerin aralarında para toplayarak satın aldığı arazide, imece usulüyle inşa edildi. 1910’da eğitime açıldı ve 1994’e kadar kesintisiz eğitim verdi. Daha sonra taşımalı eğitim sistemine geçilmesiyle birlikte boş kaldı. Bir süre bölgenin ilk konukevlerinden biri olarak pansiyon işlevi gördü, çeşitli kültür ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yaptı. Ardından yine sessizliğe büründü.

Bugün, yerel halkın ve vadide yaşayan genç üretici ve sanatçıların isteği, kamu kurumlarının desteğiyle bu yapının bir kültür mirası olarak yeniden değerlendirilmesi hedefleniyor. Biz de bu etkinlikle bu sürecin ilk adımını attık, ilk kıvılcımı yaktık.

Birlikte Hayal Kurmak

Bu üç günlük buluşma, ileride “Bal Müzesi” adıyla kültür ve doğayı bir araya getiren bir yapıya dönüşmesini umduğumuz bu mekân için ilk heyecandı. Herkesin katkısı, desteği ve hayali bu süreci mümkün kıldı. İçerideki hikâyeler, sesler ve kokular umut taşıdı.

PROGRAM

Yerel üretici ve sanatçıların işleri
Atölye çalışmaları
Aromatik bitkiler ve koku üzerine üretimler
Bal Ormanı’na yürüyüşler
Habitat tanıma ve gözlem
Tadım etkinlikleri, müzik ve sohbetler yer aldı.

 

Bu etkinlik, hem vadide yaşayan insanların bir araya gelmesine hem de ülkenin ve dünyanın farklı yerlerinden gelen insanların bu değere tanıklık etmesine alan açtı.

Bu, sadece bir etkinlik değil; yaşayan bir mirasın yeniden canlanma hikayesiydi.

bottom of page